Fransızca içindeki goutte ne anlama geliyor?
Fransızca'deki goutte kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte goutte'ün Fransızca'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Fransızca içindeki goutte kelimesi damla, gut hastalığı, gut, damla hastalığı, damla, az miktar, damla, damla şeklinde şey, su damlası, bir gıdım, bir yudum içki, yudum, bir tutam, bir damla, damlamak, damlalar halinde akmak, damla damla akmak, damlamak, dışarı sızmak, damla, serum verme, damlama, damlama sesi, damla damla, yağmur damlası, damla, bardağı taşıran son damla, su işkencesi, burun akıntısı, damlatmak, damla damla akıtmak, damla damla akmak/süzülmek, damlamak, damla damla akmak/süzülmek, damlamak, içine damlatmak, damlacık, yavaş yavaş vermek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
goutte kelimesinin anlamı
damlanom féminin (liquide) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La sorcière a penché la bouteille avec soin, ajoutant précisément trois gouttes de sa potion. |
gut hastalığı, gut, damla hastalığınom féminin (maladie) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Il a contracté la goutte de par ces années d'alcoolisme et d'alimentation riche. |
damla
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
az miktarnom féminin (petite quantité de liquide) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Appliquez simplement une goutte d'onguent sur la plaie. |
damlanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Une goutte a pendu du robinet avant de tomber dans l'évier. |
damla şeklinde şeynom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Le pantalon du garçon était taché d'une goutte d'encre. |
su damlasınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Fais couler une goutte de shampoing sur ta tête et fais le pénétrer. |
bir gıdımnom féminin (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bir yudum içki
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
yudumnom féminin (familier) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) « Voulez-vous encore un peu de vin ? » « Je ne devrais pas, mais allez, juste une goutte. » |
bir tutam, bir damla
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
damlamak, damlalar halinde akmak, damla damla akmak(liquide ou objet) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) L'eau gouttait du robinet. |
damlamakverbe intransitif (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Le robinet goutte : je pense qu'il faut changer le joint. |
dışarı sızmakverbe intransitif (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) La bouteille s'était fissurée pendant le transport et du liquide en gouttait (or: fuyait). |
damlanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai senti une goutte de pluie. |
serum vermenom masculin invariable (appareil médical) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
damlama
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
damlama sesi
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) L'égouttement du robinet était très irritant. |
damla damlaadverbe (zarf: Fiillerin niteliğini belirtir (örnek: "Bu ev daha güzel görünüyordu").) Appuyez sur la boule en caoutchouc du compte-gouttes pour faire couler le liquide goutte à goutte. |
yağmur damlasınom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Holly savait qu'une tempête arrivait quand le ciel s'est assombri et qu'elle a senti une goutte de pluie. |
damlanom féminin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
bardağı taşıran son damlanom féminin (figuré) (mecazlı) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) C'est la goutte d'eau qui fait déborder le vase, je ne peux plus supporter tes insultes : je m'en vais ! |
su işkencesinom masculin (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) La police secrète a utilisé le supplice de la goutte d'eau sur Schmidt pour extraire des informations. |
burun akıntısı
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) J'ai le nez qui coule et je n'arrête pas de tousser : je pense que je devrais aller voir le médecin demain. |
damlatmak, damla damla akıtmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
damla damla akmak/süzülmek, damlamak
(geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Du sang coulait de la coupure au genou de Paula. Le sable coulait dans le fond du sablier. |
damla damla akmak/süzülmek, damlamak(sıvı) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) L'eau tombait au goutte à goutte du robinet qui fuyait. |
içine damlatmak
(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) Versez l'alcool goutte à goutte dans la solution. |
damlacık
(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Des gouttes de rosée ornaient la pelouse en cette matinée d'été. |
yavaş yavaş vermeklocution verbale (figuré) (mecazlı) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) |
Fransızca öğrenelim
Artık goutte'ün Fransızca içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Fransızca içinde arayabilirsiniz.
goutte ile ilgili kelimeler
Fransızca sözcükleri güncellendi
Fransızca hakkında bilginiz var mı
Fransızca (le français) bir Roman dilidir. İtalyanca, Portekizce ve İspanyolca gibi, bir zamanlar Roma İmparatorluğu'nda kullanılan popüler Latince'den gelir. Fransızca konuşan bir kişi veya ülke "Francophone" olarak adlandırılabilir. Fransızca 29 ülkede resmi dildir. Fransızca, Avrupa Birliği'nde en çok konuşulan dördüncü ana dildir. Fransızca, İngilizce ve Almanca'dan sonra AB'de üçüncü sırada yer alır ve İngilizce'den sonra en yaygın olarak öğretilen ikinci dildir. Dünyanın Fransızca konuşan nüfusunun çoğunluğu, birinci veya ikinci dil olarak Fransızca konuşabilen 34 ülke ve bölgeden yaklaşık 141 milyon Afrikalı ile Afrika'da yaşıyor. Fransızca, Kanada'da İngilizce'den sonra en çok konuşulan ikinci dildir ve her ikisi de federal düzeyde resmi dildir. 9,5 milyon kişinin veya %29'unun birinci dili ve 2,07 milyon kişinin veya tüm Kanada nüfusunun %6'sının ikinci dilidir. Diğer kıtaların aksine, Fransızcanın Asya'da popülaritesi yoktur. Şu anda, Asya'daki hiçbir ülke Fransızca'yı resmi dil olarak tanımıyor.