İngilizce içindeki matching ne anlama geliyor?
İngilizce'deki matching kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte matching'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki matching kelimesi uyumlu, birbirine giden/yakışan, birbirine uyan, kibrit, maç, müsabaka, karşılaşma, eşleştirmek, uymasını sağlamak, uydurmak, uymak, eşleşme, eşleşme, uygun eş, evlilik, eş, eşleşmek, aynı seviyede olmak, uymak, eşleştirmek, eşit olmak anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
matching kelimesinin anlamı
uyumlu, birbirine giden/yakışanadjective (pattern, colours) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Rachel bought matching drapes for her furniture. |
birbirine uyanadjective (fitting together) (sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.) Erin put the matching puzzle pieces together. |
kibritnoun (often plural (stick for lighting fire) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) She struck the match to light the fire. Ateş yakmak için kibriti çaktı. |
maç, müsabaka, karşılaşmanoun (sports game) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Are you going to the match this Saturday? Bu Cumartesi oynanacak futbol maçına gidiyor musun? |
eşleştirmek(join, pair) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) In this game, you need to match each card with another card with the same design. Bu oyunda, her kartı, kendi renginden bir diğer kartla eşleştirmek gerekir. |
uymasını sağlamak, uydurmaktransitive verb (go with harmoniously) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) You did a good job getting all the furnishings in this room to match the wallpaper so well. |
uymakintransitive verb (clothing, etc.: go together) (giysi, vb.) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) Do my clothes match? Ayakkabılarımla çantam uyumlu olmuş mu? |
eşleşmenoun (person, team: equal in skill, etc.) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The two teams are a good match, and it should be an exciting game. |
eşleşmenoun (pairing) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) It's good that they are going into business - those two are a good match. |
uygun eşnoun (suitable partners in love) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I'm pleased Alex and Sally got together at last; they are such a good match. |
evliliknoun (marriage) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) In this fairy tale, the king is desperate to find a match for his daughter. |
eşnoun (pairing: things that correspond) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The police found a match for the fingerprints in their database of suspects. |
eşleşmektransitive verb (correspond to) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) This key matches this lock. |
aynı seviyede olmaktransitive verb (measure up to) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) If the players can match their previous performance, they'll win this game easily. |
uymaktransitive verb (clothing, designs: go with) (giysi, vb.) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) Do my shoes match my shirt? |
eşleştirmektransitive verb (place in competition with) (takım, vb.) (geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").) In the tournament, the team was matched with a very difficult opponent. |
eşit olmaktransitive verb (be equal to) (geçişsiz fiil: Fiil bir nesne olmadan gerçekleşiyor ve sadece öznenin üstünde kalıyorsa bu geçişsiz fiildir (örnek: "çocuk konuşuyor").) The man's anger matched his wife's. |
İngilizce öğrenelim
Artık matching'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
matching ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.