İngilizce içindeki luck ne anlama geliyor?
İngilizce'deki luck kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte luck'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki luck kelimesi şans, talih, baht, iyi şans, açık talih/baht, şansı yaver gitmek, kötü şans, kötü talih, aksiliğe bak, eşek şansı, iyi şans, iyi talih, uğur getirdiğine inanılan şey, uğur tılsımı, şanslı/talihli olmak, şans işi, ne çıkarsa bahtına, davetlilerin yemek getirmesinin beklendiği yemek daveti, şanssızlık, talihsizlik, şans eseri, şanssızlık, talihsizlik, şanssızlık, talihsizlik anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
luck kelimesinin anlamı
şans, talih, bahtnoun (fortune, chance) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Luck is, by definition, something that is out of our control. |
iyi şans, açık talih/bahtnoun (good fortune) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) I had the luck to be the first in line for the tickets. |
şansı yaver gitmekphrasal verb, intransitive (slang (be fortunate) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) We really lucked out with these front-row seats! |
kötü şans, kötü talihnoun (misfortune) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) We suffered a lot of bad luck with the weather. |
aksiliğe bakinterjection (commiserations) (ünlem: Üzüntü, sevinç, korku, kızgınlık, şaşkınlık gibi duyguları belirtir veya bir kimseyi çağırmak için kullanılır.) I heard you failed your driving test. Bad luck! |
eşek şansınoun (success despite inexperience) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Joe attributed his success to beginner's luck. |
iyi şans, iyi talihnoun (good fortune) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) It was such good luck that I ran into him yesterday. This item brings me good luck. |
uğur getirdiğine inanılan şey, uğur tılsımınoun (trinket worn for good fortune) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Many people carry a rabbit's foot or four-leaf clover for a good luck charm. |
şanslı/talihli olmakverbal expression (informal (be lucky) (fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.) You won the lottery? Some people have all the luck. |
şans işinoun (chance) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) There's no way of guaranteeing you'll win the lottery - it's just the luck of the draw. |
ne çıkarsa bahtınanoun (informal, figurative, uncountable (whatever is available) Sometimes you can choose, but usually it's pot luck. |
davetlilerin yemek getirmesinin beklendiği yemek davetinoun (US (meal: guests bring food) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
şanssızlık, talihsizliknoun (informal (misfortune) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The lack of snow for the Winter Olympics was rotten luck. What rotten luck! - she broke her leg just days before her big dance recital. |
şans eserinoun (fortunate occurrence) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) By a stroke of luck, I found a parking space on the crowded street. It was a stroke of luck that brought us together. |
şanssızlık, talihsizliknoun (informal (misfortune) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Albert's had tough luck all his life. |
şanssızlık, talihsizlikinterjection (informal (that's unfortunate) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) Tough luck you can't find your car keys! |
İngilizce öğrenelim
Artık luck'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
luck ile ilgili kelimeler
Eş anlamlılar
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.