İngilizce içindeki juncture ne anlama geliyor?
İngilizce'deki juncture kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte juncture'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
İngilizce içindeki juncture kelimesi safha, kritik an/durum, eklem, mafsal, birleştirme, bitiştirme, birleşik olma, bitişik olma anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
juncture kelimesinin anlamı
safhanoun (point in time) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) At this juncture there still isn't much we can do, but hopefully tomorrow will be different. |
kritik an/durumnoun (crisis) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The negotiations reached a juncture when the deadline approached and no decisions were made. |
eklem, mafsalnoun (joint) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) The mechanic found the leaky juncture and fixed it. |
birleştirme, bitiştirmenoun (act of joining) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
birleşik olma, bitişik olmanoun (state of being joined) (isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.) |
İngilizce öğrenelim
Artık juncture'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.
juncture ile ilgili kelimeler
İngilizce sözcükleri güncellendi
İngilizce hakkında bilginiz var mı
İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.