İngilizce içindeki gloss ne anlama geliyor?

İngilizce'deki gloss kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte gloss'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki gloss kelimesi cila, yüzeysel çekicilik, çabucak geçmek, sözlükçe, lügatçe, açıklayıcı ek sözlük, dipnot, açıklama, parlak boya, parlak, dudak parlatıcısı sürmek, parlatmak, şerh etmek, şerh koymak, örtbas etmek, dudak parlatıcısı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

gloss kelimesinin anlamı

cila

noun (shiny surface)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The new car was finished with a shiny gloss.

yüzeysel çekicilik

noun (figurative (superficial appeal, glamor)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Beneath the gloss of the actor's Hollywood lifestyle lay a troubled personal life.

çabucak geçmek

transitive verb (pass quickly)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)

sözlükçe, lügatçe, açıklayıcı ek sözlük

noun (glossary)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The law textbook's gloss was almost as long as the book.

dipnot, açıklama

noun (of word)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
The new science textbook introduced every new term with a gloss in the margin.

parlak boya

noun (glossy paint)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)

parlak

noun as adjective (surface, paint: shiny) (yüzey, boya, vb.)

(sıfat: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) niteliklerini, sayılarını, ölçülerini belirtir.)
The furniture's gloss finish made it look shiny.

dudak parlatıcısı sürmek

transitive verb (lips)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Kate glossed her lips for her date.

parlatmak

transitive verb (coat with [sth] shiny)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
Ben glossed the wood with a reflective coating.

şerh etmek, şerh koymak

transitive verb (define, annotate)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
The student glossed all the important terms at the top of the paper.

örtbas etmek

phrasal verb, transitive, inseparable (figurative (make [sth] look better)

(fiil: Varlıkların ve kavramların (isimlerin) yapmış oldukları hareketleri, içinde bulundukları durumları, etkilendikleri işleri ifade eder.)
We'll have to encourage the media to gloss over some of the nastier issues.

dudak parlatıcısı

noun (product that adds shine to lips)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
I don't wear much makeup, just concealer and lip gloss. Jenny put some fresh gloss on her lips.

İngilizce öğrenelim

Artık gloss'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.