İngilizce içindeki corset ne anlama geliyor?

İngilizce'deki corset kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte corset'ün İngilizce'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

İngilizce içindeki corset kelimesi korse, elbisenin üst kısmı, kısıtlamak, sınırlamak, ortopedik korse anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

corset kelimesinin anlamı

korse

noun (women's tight undergarment)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Bridget squeezed into a corset for the party.

elbisenin üst kısmı

noun (historical (clothing: women's bodice) (tarihi)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
Women used to get broken ribs from wearing their corsets too tightly.

kısıtlamak, sınırlamak

transitive verb (figurative (restrict severely) (mecazlı)

(geçişli fiil: Fiillin belirttiği hareket ya da olay nesne üzerinde gerçekleşiyorsa yani bir nesneyi etkiliyorsa bu geçişli fiildir (örnek: "çocuk yemeğini yedi").)
The strict rules corseted the students.

ortopedik korse

noun (medicine: orthopedic support)

(isim: Canlı cansız bütün varlıkları ve kavramları ifade eder.)
You should wear a corset for a few weeks to correct the bones.

İngilizce öğrenelim

Artık corset'ün İngilizce içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını İngilizce içinde arayabilirsiniz.

İngilizce hakkında bilginiz var mı

İngilizce, İngiltere'ye göç eden ve 1400 yılı aşkın bir süre içinde gelişen Germen kabilelerinden gelmektedir. İngilizce, Çince ve İspanyolca'dan sonra dünyada en çok konuşulan üçüncü dildir. En çok öğrenilen ikinci dildir. ve yaklaşık 60 egemen ülkenin resmi dilidir.Bu dil, ikinci ve yabancı dil olarak anadili konuşanlardan daha fazla sayıda konuşmacıya sahiptir.İngilizce aynı zamanda Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği ve diğer birçok uluslararası kuruluşun ortak resmi dilidir. ve bölgesel organizasyonlar. Günümüzde dünyanın her yerindeki İngilizce konuşanlar nispeten kolaylıkla iletişim kurabiliyor.