Hintçe içindeki उत्तर पूर्व ne anlama geliyor?

Hintçe'deki उत्तर पूर्व kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte उत्तर पूर्व'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki उत्तर पूर्व kelimesi Kuzeydoğu, kuzeydoğu, kuzeydoğuya doğru, kuzeydoğu anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

उत्तर पूर्व kelimesinin anlamı

Kuzeydoğu

(northeast)

kuzeydoğu, kuzeydoğuya doğru

(northeast)

kuzeydoğu

(northeast)

Daha fazla örneğe bakın

देश के उत्तर-पूर्व की सरहद, आकोर नाम की तराई है।
Akor Vadisi ise ülkenin kuzeydoğu sınırının bir kısmını oluşturuyordu.
वहाँ से फ़ीनिक्स जाते हुए, एक उत्तर पूर्वी प्रचण्ड वायु ने जहाज़ को घेर लिया।
Oradan Feniks limanına doğru yola çıkınca, kuzey doğu yönünden esen bir fırtınaya tutuldular.
ये उत्तर-पश्चिम, दक्षिण-पश्चिम, दक्षिण और उत्तर-पूर्व से थे।
Bunlar, kuzeydoğu, güneydoğu, kuzeybatı ve güneybatıdır.
साइप्रस, एक द्वीप का नाम है, जो भूमध्य सागर के उत्तर-पूर्वी सिरे पर स्थित है।
KIBRIS, Akdeniz’in kuzeydoğu köşesinde bir adadır.
मिसाल के लिए, इक्वेडोर की राजधानी, क्वीटो से कुछ ही दूर, उत्तर-पूर्व में ज्वालामुखी पीचीनचा है।
Örneğin Ekvador’un başkenti Quito, şehrin kuzeybatısında bulunan Pichincha Yanardağı’na çok yakındır.
भाई रसल ने उत्तर-पूर्वी अमरीका का दौरा किया ताकि वे अध्ययन समूहों से मिलकर उन्हें मज़बूत कर सकें
Russell birader inceleme gruplarını ziyaret edip güçlendirmek amacıyla Amerika Birleşik Devletleri’nin kuzeydoğusunu dolaştı
साओ तोमी बिलकुल भूमध्य रेखा के पास है और उससे कुछ दूरी पर, उत्तर-पूर्व की ओर प्रिंसीपी बसा है।
Afrika’nın batı kıyılarında aşağı yukarı ekvator çizgisinde bulunan São Tomé ve onun kuzey doğusunda yer alan Príncipe, dünya haritasında, Gine Körfezi’ndeki küçücük birer nokta gibi görünürler.
लेकिन बाद में, आज की स्लेविक भाषाओं की अग्रदूत, पुरानी स्लेवोनियाई भाषा यूरोप के उत्तर-पूर्वी भाग में मुख्य भाषा बन गयी।
Bununla birlikte, daha sonraları, Slav dilleri ailesi, yani Slav dil ve lehçeleri Avrupa’nın doğu kısımlarında yaygın olarak kullanılmaya başlandı.
अप्रैल से अप्रैल तक मजबूत उत्तरी-पूर्वी हवाएं उड़ती हैं; मई से अक्टूबर तक दक्षिण और पश्चिम की हवाएं प्रबल होती हैं।
Ekimden nisana kadar güçlü kuzeydoğu rüzgârları eser; mayıs-ekim ayları arasında ise güney ve batı rüzgârları hüküm sürer.
यीशु अपनी सेवा के आखिरी सालों के दौरान, यहूदिया के उत्तर-पूर्व में यरदन पार पेरिया नाम एक इलाके में गवाही दे रहा था।
İSA hizmetinin sonlarına doğru, Yahudiye’nin kuzeydoğusunda, Ürdün Irmağı’nın diğer yakasında bulunan Perea bölgesinde şahitlik ediyordu.
ईस्ट ऐन्गलिया में 18 महीने रहने के बाद, हमें इंग्लैंड के उत्तर-पूर्व में न्यूकासल अपॉन टाइन इलाके और नॉर्थमबरलैंड की सर्किट में भेजा गया।
Doğu Anglia’da 18 ay geçirdikten sonra İngiltere’nin kuzeydoğusundaki, Newcastle upon Tyne ve Northumberland’da bir çevrede hizmet etmeye gittik.
वहाँ से निकलकर, यीशु और उसके शिष्य नाव में चढ़ते हैं और गलील सागर के उत्तर-पूर्वी किनारे पर बैतसैदा की ओर रवाना होते हैं।
İsa ve öğrencileri oradan ayrılıp bir kayığa bindiler ve Galile Denizinin kuzeydoğu sahilinde bulunan Beytsayda’ya doğru yola çıktılar.
आस-पास के भूदृश्य में छोटे-छोटे टीलों ने उत्तर-पूर्व की हवाओं द्वारा लायी गयी भुरभुरी रेत के जमा होने का प्रमाण दिया है।
Çevre arazideki küçük kum tepeleri, kuzeydoğu rüzgârlarının başıboş kumları yığdığını doğruluyordu.
मेरा जन्म उत्तर-पूर्वी फ्राँस के मलूज़ शहर के एक इलाके में हुआ। यह इलाका बहुत बदनाम था, क्योंकि यहाँ बहुत लड़ाई-झगड़े होते थे।
Fransa’nın kuzeydoğusunda, işçi sınıfının yaşadığı bir banliyö olan Mulhouse’da doğdum; burası genellikle şiddet olaylarıyla tanınırdı.
□ पोलस, एक किसान है जो नामीबिया के उत्तर-पूर्व में रहता है। यहोवा के साक्षियों से पहली बार उसकी मुलाकात नामीबिया की राजधानी विन्तहुक में हुई।
□ Namibia’nın kuzeydoğusunda kıt kanaat geçinen bir çiftçi olan Paulus, başkent Windhoek’e gittiğinde Yehova’nın Şahitleriyle ilk kez karşılaştı.
सामान्य युग 860 में कॉन्सटनटीनोपल के धर्माध्यक्ष ने इन दोनों भाइयों को एक ज़िम्मेदारी देकर काले सागर के उत्तर-पूर्व में भेजा, जहाँ कज़ार लोग रहते थे।
Konstantinopolis patriği, iki kardeşi 860’ta dışarıda bir göreve yolladı.
सन् 1992 में, उत्तर-पूर्वी जर्मनी के एक रेस्तराँ और बार में स्किनहैड्स् दल के 60 गुंडों की करीब 35 पंक मवालियों के साथ मुठभेड़ हो गयी।
Almanya’nın kuzeydoğusundaki bir bar-restoranda, 1992 yılında 60 dazlak ve yaklaşık 35 punk’çı büyük bir kavgaya tutuştular.
लेकिन जल्द ही अपने पिता फिलिप्प II की योजना के मुताबिक उसने फारस साम्राज्य के इलाके, एशिया माइनर के पश्चिम और उत्तर-पूर्व में कब्ज़ा कर लिया।
Babası II. Philippos’un planını uygulayıp Ortadoğu’daki Pers eyaletlerini bir bir ele geçirdi.
इनमें से एक किंगडम हॉल दूर-दराज़ सामबूरू ज़िले के एक नगर में भी बनाया गया। यह नगर नाइरोबी से 320 किलोमीटर दूर उत्तर-पूर्व में है।
Bunlardan biri, Nairobi’nin yaklaşık 320 kilometre kuzeydoğusunda, Samburu bölgesindeki ücra bir kenttir.
जबकि पंखे की आकृति में सूर्यास्त के लाल और किरमिजी रंग अब भी उत्तर-पूर्वी आकाश पर फैले हुए थे, सूरज कुछ-कुछ दक्षिण की ओर उदय हुआ।
Günbatımının kırmızıdan vişneçürüğüne dek uzanan renklerden oluşan renk yelpazesi kuzeydoğuda hâlâ gökyüzünü kaplarken, güneş biraz güneyde yükseliyordu.
क़रीब २० साल पहले लाइम शहर, कनेक्टीकट में, जो अमरीका के उत्तर-पूर्वी भाग में स्थित है, और उसके आस-पास संधिशोथ के मामलों में एक रहस्यमयी वृद्धि हुई।
Amerika Birleşik Devletlerinin kuzeydoğu bölgesinde bulunan Lyme kentinde (Connecticut) ve çevresinde yaklaşık 20 yıl önce artrit hastalığında anlaşılmaz bir artış meydana geldi.
• ज़िम्बाबवे की उत्तर-पूर्वी सरहद के पास एक छोटी-सी कलीसिया में दो स्पेशल पायनियरों को भेजा गया। वे दो हफ्ते तक घर-घर जाकर प्रचार नहीं कर सके।
• Zimbabve ve Mozambik’in kuzeydoğu sınırına yakın küçük bir cemaatte hizmet eden iki özel öncü, iki hafta boyunca evden eve hizmetine çıkmadı.
(गिनती 21:1-3) बाद में इस्राएली, एदोम देश की सरहद के पास से होते हुए उत्तर की ओर, यानी मृत सागर के उत्तर-पूर्व की ओर चले गए।
(Sayılar 21:1-3) Daha sonra İsrailoğulları Edom ülkesinin çevresinden dolaştılar ve kuzeye doğru giderek Lût Gölü’nün kuzeydoğusuna yolculuk ettiler.
गलील समुद्र के उत्तर-पूर्व, जिसके पृष्ठपट में विशाल हेर्मोन पर्वत के शानदार नज़ारे थे, वहाँ कैसरिया फिलिप्पी के ज़िला में उन्होंने उसे खरी खरी कहते हुए सुना कि वह मारा जाएगा।
Filipus Kayseriyesi taraflarında, Galile Denizi’nin kuzeydoğusunda, haşmetli Hermon Dağı’nın çarpıcı bir fon oluşturduğu yerde, kendisinin öldürüleceğini açıkça söylediğini işittiler.
पैट्रिक कहता है, “मेक्सिको के उत्तर-पूर्व में बसे मोन्टेर्री शहर से आने के बाद, हमें लगा जैसे यहोवा हमसे कह रहा हो कि वहाँ लोगों को सच्चाई सीखने में मदद दो।”
Patrick şöyle diyor: “Meksika’nın kuzeydoğusundaki Monterrey kentini gördükten sonra Yehova’nın bizi o bölgeye yardıma gönderdiğini düşündük.”

Hintçe öğrenelim

Artık उत्तर पूर्व'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.