Hintçe içindeki आवाज देना ne anlama geliyor?

Hintçe'deki आवाज देना kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte आवाज देना'ün Hintçe'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Hintçe içindeki आवाज देना kelimesi ses, ağlama, avaz, dur demek, ağlamak, bağırmak, haykırmak, bağırarak istemek/çağırmak, feryat etmek, anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

आवाज देना kelimesinin anlamı

ses

(cry)

ağlama

(cry)

avaz

(cry)

dur demek

(cry)

ağlamak, bağırmak, haykırmak, bağırarak istemek/çağırmak, feryat etmek,

(cry)

Daha fazla örneğe bakın

कुछ वक्त के बाद, हमारा विवेक मर जाएगा और हमें आवाज़ देना बंद कर देगा।
Zamanla vicdan duyarsızlaşır.
अज़ान (أذان) सलात या नमाज़ के लिए आवाज़ देना या बुलाना।
Bu zaman diliminde kuşluk ya da Duha namazı kılınması tavsiye edilir.
असल में, यहोवा उन्हें तब तक आवाज़ देता रहता है जब तक उनके बदलने की ज़रा-सी भी उम्मीद बाकी होती है।
Gerçekten de, kişiler tamamen ümitsiz durumda olduklarını ortaya koyana kadar O bu daveti yapmaya devam eder.
यह बात, माता-पिता से बेहतर और कोई नहीं जानता, क्योंकि बाहर खेल में डूबे बच्चों को अंदर बुलाने के लिए वे ज़ोर से आवाज़ देते हैं।
Ana babalar bunu bilir ve çocukların oyunu bırakma vakti geldiğinde onları çağırırken seslerini yükseltirler.
पहले वह मेमना मदद के लिए मिमियाने लगा, फिर उसकी माँ भी उसके साथ आवाज़ देने लगी जिससे कि चरवाहा चौकन्ना हो गया और उसने तुरंत आकर उसे बचा लिया।
Kuzu yardım için bağırdı, annesi de onun çığlıklarına katıldı ve dikkati çekilen çoban fırlayıp onu kurtardı.
अब बाइबल का ज्ञान हासिल करने की वज़ह से, मैं छोटी-छोटी बातों में भी अगर कभी बेईमानी के बारे में सोचता भी हूँ तो मेरा विवेक मुझे आवाज़ देता है।
Şimdi ise Mukaddes Kitabı tetkik etmem sayesinde, dürüst olmayan bir iş yapma ayartmasıyla karşılaştığım her olayda, hatta çok küçük meselelerde bile vicdanım beni uyarıyor.
रॉबर्ट, जिसका ज़िक्र आरंभ में किया गया है, याद करता है: “कभी-कभी हम बाइबल के हिस्सों को पढ़ते, नियुक्ति के अनुसार बारी-बारी से अलग-अलग पात्र के भागों को ‘आवाज़देते।”
Daha önce adı geçen Rauf şunları diyor: “Bazen Mukaddes Kitap pasajlarını önceden belirlediğimiz bir sıraya göre değişik seslerle okurduk.”
फिर, अचानक अंधकार को चीरता हुआ प्रकाश चमक उठता है और यहोवा उसे आवाज़ देता है: “[हे स्त्री] उठ, प्रकाशमान हो; क्योंकि तेरा प्रकाश आ गया है, और यहोवा का तेज तेरे ऊपर उदय हुआ है।”
Birdenbire karanlığı bir ışık yarıyor ve Yehova şöyle diyor: “Kalk, aydınlan; çünkü ışığın geldi, ve RABBİN izzeti senin üzerine doğdu.”
इसके लिए ज़रूरी नहीं कि रात में स्वर्ग से हमें उसकी आवाज़ सुनायी दे
Bugün olağanüstü bir sesin geceleyin bizimle konuşmasını beklememize gerek yok.
आग की चरमराहट से ज़्यादा हँसने और मधुर लय में गाने की आवाज़ सुनाई दे रही थी।
Kahkahaların ve dört sesli armoniyle söylenen şarkıların sesleri, ateşlerin çıtırtılarını bastırıyordu.
एली ने शमूएल से कहा कि अगर तुझे दोबारा वह आवाज़ सुनायी दे तो तू कहना, “हे यहोवा, बोल।
Bunun üzerine Samuel’e aynı sesi bir daha duyarsa şöyle cevap vermesini söyledi: “Söyle Yehova.
तो फिर कुछ देर पहले एलियाह ने राजा अहाब से यह क्यों कहा कि उसे “मूसलाधार बारिश की आवाज़ सुनायी दे रही है”?
Hatırlarsanız İlya Kral Ahab’a “Sağanak yağmur sesi var” demişti.
और आवाज़ हमे समय का ज्ञान भी देता है, क्युंकि आवाज़ों में हमेशा समय भी निहित होता है |
Ve ses bizi zamana da yerleştirir, çünkü sesin içinde zaman daima saklıdır.
5 एलियाह ने अहाब के पास जाकर उससे कहा, “तू ऊपर जा और कुछ खा-पी ले क्योंकि मूसलाधार बारिश की आवाज़ सुनायी दे रही है।”
5 İlya Ahab’a şöyle dedi: “Git; ye, iç; çünkü sağanak yağmur sesi var.”
और तो और, कभी-कभी यह उनकी ही आवाज़ कुचल देता है जिनके ऊपर उस अन्याय का सीधा असर पड़ा है, जिनकी ज़रूरतों को सुना जाना चाहिए।
Dahası, bu durum hakları korunması gereken, haksızlığa direkt olarak uğramış kişilerin sesini bastırabilir.
इसलिए एली ने शमूएल से कहा कि वह जाकर सो जाए और उसे बताया कि अगर दोबारा आवाज़ सुनायी दे, तो उसे ठीक-ठीक क्या कहना है।
Samuel’e yatağa dönmesini söyledi ve bu sesi bir daha duyduğunda nasıl cevap vermesi gerektiğini ekledi.
इसलिए एली ने शमूएल से कहा कि वह जाकर सो जाए और उसे बताया कि अगर दोबारा आवाज़ सुनायी दे, तो उसे ठीक-ठीक क्या कहना है।
Samuel’e yatağa dönmesini ve bu sesi bir daha duyduğunda nasıl cevap vermesi gerektiğini söyledi.
लेकिन ये मुख्य आवाज़ों पर प्रतिक्रिया देते हैं | आप उसे कुछ सेकंड में सुनेंगे |
Birkaç saniye içinde duyacaksınız.
इतना शोर था कि किसी को भी मेरी आवाज़ सुनाई नहीं दे रही थी।
O kadar çok gürültülüydü ki kendimi duyuramadım.
एक वक्त पर दो अलग-अलग आवाज़ों पर ध्यान देना लगभग नामुमकिन है।
İsa’nın ‘sesini tanımalı’ ve onu dinlemeliyiz.
ऊँची आवाज़ में भाषण देने का अभ्यास कीजिए।
Sunuşunuz için yüksek sesle alıştırma yapın.
ऊँची आवाज़ में भाषण देने का अभ्यास कीजिए।
Konuşmanızı yüksek sesle prova edin.
आवाज़ से ज़ोर देना
Ses vurgusu.
हम अंतर को सुनते हैं, हम उन आवाजों को छोड़ देते हैं जो सामान रहती है |
Biz farklılıkları dinliyoruz, aynı şekilde kalan sesleri önemsemiyoruz.
ऐसा एक भी दिन नहीं जाता था, जब मुझे गोलियाँ चलने की आवाज़ न सुनायी दे
Neredeyse her gün silah sesleri duyuyordum.

Hintçe öğrenelim

Artık आवाज देना'ün Hintçe içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Hintçe içinde arayabilirsiniz.

Hintçe hakkında bilginiz var mı

Hintçe, İngilizce ile birlikte Hindistan Hükümeti'nin iki resmi dilinden biridir. Hintçe, Devanagari yazısıyla yazılmıştır. Hintçe ayrıca Hindistan Cumhuriyeti'nin 22 dilinden biridir. Farklı bir dil olarak Hintçe, Çince, İspanyolca ve İngilizce'den sonra dünyada en çok konuşulan dördüncü dildir.