Endonezya içindeki tanggung ne anlama geliyor?
Endonezya'deki tanggung kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte tanggung'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.
Endonezya içindeki tanggung kelimesi taşımak, nakletmek, götürmek, orta, getirmek anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.
tanggung kelimesinin anlamı
taşımak(bear) |
nakletmek(bear) |
götürmek(bear) |
orta(medium) |
getirmek(bear) |
Daha fazla örneğe bakın
Tanggung Jawab Orang-Tua Ana-babalık Sorumluluğu |
Secara kebetulan, pada malam sebelumnya, saya dituduh bertanggung jawab atas keadaan yang menyedihkan dari para tahanan lain karena saya tidak mau ikut dalam doa mereka kepada Perawan Maria. Rastlantı eseri, bir gece önce, diğer tutukluların Meryem Ana’ya yaptıkları duaya katılmadığımdan onlar tarafından kötü durumlarının sorumlusu olmakla suçlanmıştım. |
Haruskah para penjahat diperlakukan sebagai korban kode genetikanya, sehingga memungkinkannya menuntut keringanan tanggung jawab karena kecenderungan genetisnya? Acaba suçlulara genetik kod kurbanları olarak davranılıp, kalıtsal bir yatkınlık nedeniyle sorumluluklarının azaldığını öne sürmelerine olanak mı tanınmalı? |
Mereka kini jadi tanggung jawabmu. Şimdi iş sana düştü. |
Ini adalah lengan konten produksi LOEN, bertanggung jawab untuk membantu lembaga dengan produksi album - apakah itu investasi tunai, produksi CD, distribusi album dan hal lain yang diperlukan untuk mendapatkan album dari bilik rekaman ke rak. Bu albüm üretimi ile acenteler yardım sorumlu Loen içerik üretimi kolu, - bu raflara kayıt standında bir albüm almak için gerekli nakit yatırımı, CD üretimi, dağıtımı ve albüm başka bir şey olsun yardımda bulundu. |
Seandainya Allah mengetahui di muka dan menetapkan kejatuhan Adam ke dalam dosa, maka Yehuwa menjadi pencetus dosa sewaktu Ia menciptakan manusia dan akan bertanggung jawab atas semua kefasikan dan penderitaan manusia. Eğer Yehova, Âdem’in günaha düşeceğini önceden bilmiş ve kararlaştırmış olsaydı, insanı yaratmakla günahın kaynağı olup yapılan tüm kötülüklerin ve çekilen acıların sorumlusu haline gelirdi. |
Dalam jurnal The Humanist, Bertram Rothschild menyatakan, ”Kemarahan . . . pada dasarnya merupakan tanggung jawab pribadi. The Humanist dergisinde yazan Bertram Rothschild şöyle diyor: “Öfke . . . . ilk başta kişisel bir sorumluluktur. |
Mirkovich dan Cibelli adalah tanggung jawabku. Mirkovich ve Cibelli benim sorumluluğumdaydı. |
Namun, untuk semua ini, aku tidak meminta roti yang menjadi hak gubernur, sebab tanggungan pekerjaan bangsa ini berat. Bunun yanında, vali için hazırlanan yemeği de istemezdim, çünkü halkın yükü çok ağırdı. |
(1 Korintus 7:36) Jadi, ambillah keputusan yang bertanggung jawab. Korintoslular 7:36). Kesinlikle, sorumluluk duygusuyla bir karar vermelisin. |
Daerah di bawah tanggung jawab kami meliputi daerah DMZ (zona demiliterisasi) antara Vietnam Utara dan Vietnam Selatan hingga sejauh kira-kira 80 kilometer ke arah selatan Da Nang. Kuzey Vietnam ile Güney Vietnam arasındaki DMZ (askerden arındırılmış bölge)’den, Da Nang kentinin yaklaşık 80 kilometre güneyine dek olan bölgeden sorumluyduk. |
Badan ini bertanggung jawab terhadap perencanaan dan pengembangan kegiatan ruang angkasa. Uzay aktivitelerinin planlanması ve geliştirilmesinden sorumludur. |
Selain itu, kita sibuk melakukan pekerjaan duniawi, pekerjaan rumah atau sekolah, dan banyak tanggung jawab lainnya, yg semuanya menuntut waktu. Buna ek olarak, hepsi zaman alan dünyevi bir işi, ev işleri, okul ödevi gibi birçok sorumluluklara sahiptir. |
Pancaran panas diperkirakan merupakan akibat dari pengaruh hormon pada bagian otak yang bertanggung jawab untuk mengatur temperatur tubuh. Ateş basmasının, beynin vücut ısısını ayarlayan kısmı üzerindeki hormonal etkiden ileri geldiği düşünülüyor. |
Dan siapa yang bertanggung jawab dengan kesalahan wine ini? Ve bu şarap hatasından kim sorumlu? |
Sebagai orang tua, Anda bisa belajar dari contoh ini dan memberi anak-anak Anda semakin banyak kebebasan seraya mereka menunjukkan diri bisa bertanggung jawab. Bir anne ya da baba olarak bu örnekten bir ders çıkarabilirsiniz ve çocuklarınız daha fazla özgürlükle baş edebileceğini gösterdikçe onlara bu özgürlüğü tanıyabilirsiniz. |
Karena tak ada artinya jika yang kaulakukan tanggung. Kendini ucuza satarsan bir anlamı olmaz. |
Pemerintah Bermuda telah menyadari peranan dan tanggung jawabnya akan Laut Sargasso yang sebagian terletak di wilayah kedaulatannya -- namun sebagian besar ada di luar kedaulatannya -- untuk mumbantu mempelopori gerakan untuk melindungi bagian penting ini. Ayrıca Bermuda hükümeti atlas okyanusunun bu yosunlu bölümündeki ihtiyacı gördü ve bu alanın bir bölümüni kendi yargılama alanına katarak sorumluluğunu aldı -- ama büyük bir bölümü hariç -- böylece bu canlı alanın korunması hareketine liderlik ederek yardımda bulundu. |
Dan dia, lebih dari siapapun, bertanggung jawab telah mencabik-cabik keutuhan bangsa ini. Ve bu ulusun parçalanmasından herkesten çok kendisi sorumlu. |
Siapa yang bertanggung jawab akan isi dari situs media sosial milikmu? Sosyal medyandan kim sorumlu? |
Dan, pria yang ketakutan ini jelaslah mengira Allah yang bertanggung jawab atas tragedi ini. Görüldüğü gibi dehşete düşmüş bu adam, bu olaydan açıkça Tanrı’nın sorumlu olduğunu düşünmüştü. |
Apa tanggung jawab golongan penjaga? Bekçi sınıfının sorumluluğu nedir? |
Alkitab mengatakan bahwa dosa yang diwariskan manusia pertama yang pada mulanya sempurna, Adam, adalah cacat yang bertanggung jawab atas kematian dan penyakit. Mukaddes Kitap hastalık ve ölümden sorumlu olan kusurun, yaratıldığında kusursuz bir insan olan Âdem’den miras kalan günah olduğunu söyler. |
Mengingat cara-cara yang tidak bertanggung jawab dan bersifat negatif dari kaum muda zaman sekarang—merokok, penyalahgunaan narkotik dan minuman alkohol, hubungan seks yang tidak sah, dan pengejaran-pengejaran duniawi lain, seperti olahraga liar dan musik serta hiburan yang bejat—hal ini benar-benar nasihat yang tepat waktu bagi kaum muda Kristen yang ingin menempuh jalan hidup yang sehat dan memuaskan. Bugünkü gençlerin çoğunun sorumsuz ve yıkıcı hareket tarzları—sigara, uyuşturucu ve alkolün kötüye kullanılması, yasak cinsel ilişki vahşi spor türleri, alçaltıcı müzik ve eğlence gibi dünyevi uğraşılar—karşısında, sağlıklı ve doyum verici bir yaşam tarzı sürdürmek isteyen İsa’nın takipçisi gençler için bu gerçekten yerinde bir öğüttür. |
Aku berhasil menahan orang yang bertanggung jawab atas semua masalah itu. Olayları başlatan kişiyi diğerlerinden ayırmayı başardık. |
Endonezya öğrenelim
Artık tanggung'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.
Endonezya sözcükleri güncellendi
Endonezya hakkında bilginiz var mı
Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.